Muhiddin-i Arabî buyuruyor:
Bütün Müslümanlara, dinlerinde devamlı birlik ve bir gibi olmalarını, hiç bir sûretle Dinde ayrılık yapmamalarını vasiyet ederim. . .
ALLAH’ın yardımı birliktedir.
Müslümanlar ayrılığa düşmezlerse onları kimse mağlup edemez. . .
Dinin hükümlerini nefsinde ihlâs ile tatbik edeni kimse aldatamaz. Cin ve Şeytan o insana galebe edemez.
ALLAH, Esmâ-i hüsnâsıyla bilinir. Cenab-ı HAKK’ın âsârından. Kudret ve azametini düşün.
Zât ve mahiyetini düşünme. . .
Esmâ-i hüsnânın çokluğu bir merkezde düşünülürse Tevhid olur. Tevhid kuvvettir.
Daima ALLAH’tan başkasını unut! . .
Zâkir olursun...
Böyle olan kimse her yerde zâkir’dir.
Kalb ve lisaniyle ALLAH’ın zikrine devam edenlerin kalbine ALLAH Zâti Ahadiyetine karşı iştiyak nûru ilka eder.
Gözü açılana hayâ gelir. . .
Hayâ makamında Fetih başlar.
Fetih, kalb gözünün Tevfik-i Rabbanî ile açılmasıdır.
Bu göz açıldı mı Ahlâk, Fazilet, Doğruluk o kimse için asla değişmeyen, değiştirilemeyen bir haslet olur.
Onsuz yaşayamaz.