3. VASİYET

Muhiddin-i Arabî buyuruyor:

Nerede öleceğini, ne vakit ruhunu vereceğini bilemezsin...

Onun için Rabbine her hâlinde hüsn-ü zan et. Sû-i zan etme.

Tâ ki Rabbine hüsn-ü zan ile kavuşasın. . .

Hadis-i Kudsî’de buyurur:

“Ben kulumun zannı üzereyim. Bana karşı hayır zan’da bulunsun.” Bu haber bir vakit ile takyid buyrulmamıştır.

Hatta zannın ilim derecesine çıkar! . .

De ki: “Rabbim affeder, mağfiret eder.

Günahlarımdan beni temizler!”

Günahkârlara :

“Rahmetinden ümidinizi kesmeyin; çünkü Rabbiniz bütün günahları yargılar.”

Bu âyet’tir.

Bir kavl-i şerifte hiç bir günah tahdid edilmeden mağfiret beyan buyrulmuş, bir de cemian ile te’kid edilmiştir.

ALLAH’ın Rahmeti gazabına galiptir.

Günahkârlara da kulum diye şeref bahşetmesi ne büyük lütf-u İlâhidir.

“Kul” kelimesi HAKK namına kelâm eden, konuşan demektir.

ALLAH’ımıza hudutsuz şükürler olsun! . .