Muhiddin-i Arabî buyuruyor:
Gizli, aşikâr, tenhada, kalabalıkta ALLAH’ın zikrine devam et! ALLAH, siz beni anın ben de sizi anayım der.
“ALLAH’ ı çok zikreden erkeklerle, ALLAH’ı çok zikreden kadınlara pek büyük mükâfatlar hazırlanmıştır” buyrulur.
Zikir, dil ile olduğu gibi kalb ile de olur.
Hatta bütün azalarla olur.
Zikir, zikrettiği Zâtten başkasını tamamen unutmaktadır.
Daha doğrusu zikir, El Mâlik’i ceseden ve ruhan talep etmektir.
Zikir çok büyük bir ihsandır mü’minlere. . .
“VE LE ZİKRULLAHÜ EKBER”
ALLAH daima kendi Zât-ı Ecelli Âlâlarını tesbih ve zikreder.
En büyük zikir ALLAH’ın zikridir.
Buradaki âyette en büyük zikir HAKK ile zikre iştiraktir.
Sana senden yakın olanla. . .
Gafil olma! . .
Gafillerin sözüne bakma! . .
Onlar bana yetişemezler. . .
Zikir:
l- Kalben
2- Sırren
3- Fiilen.
l- Kalben, esmâyı sükûn ve huzur içinde dil ile zikirle elde edilir.
2- Sırren, Esmâda erimektir.. .
3- Fiilen, ki en kıymetli zikirdir.
Bu zikir ALLAH’ın emirlerinde gizlidir.
Resûlün sünnetlerinde yaptığı hareketlerde görünür. . .
Zekât, sadaka Er Rezzak esmâsını fiilen zikirdir.
Merhamet ve şefkat; Er Rahîm, Er Rahmân esmâlarının fiili zikridir.
Muzır diye telâkki ettiğimiz hayvanlara bile şefkat ve merhamet şâmildir.
Resûlü Ekrem fiili zikrin tam kendisi idi.
Ahlâkı ve bütün sünnetleriyle...
Bu zikre giren büyük bir tahdidat altındadır.
Resûl’e abdestli bulunmak, yerde yatmak, teheccüd namazı kılmak, misvak kullanmak farzdı.
Fiili zikir olmasa diğerleri bir şey ifade etmez.
Namaz da bir zikirdir.
Mi’raca gitmektir, ibadet bundan dolayı farzdır.
“Farz” demek mecburi demek değildir.
HAKK’a yanaşmak için muhakkak şarttır.
HAKK’a yanaşmanın edebidir, usulüdür bunsuz olmaz demektir...